
Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Suçu Dava Dilekçesi Örneği
Admin
...
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
ŞİKAYETÇİ : XX (TCKN:11111111111)
Adres
VEKİLİ : Av. Eylül Çağlan KIZILOĞLU (Ankara 1 Nolu Baro 43573)
ŞÜPHELİ : YY (TCKN:22222222222)
SUÇ : TCK 154 Hakkı Olmayan Yere Tecavüz
SUÇ TARİHİ : Devam etmektedir.
D. KONUSU : Şüpheli tarafından gerçekleştirilen eylemlerin TCK 154 Hakkı Olmayan Yere Tecavüz suçunu oluşturduğuna ilişkin şikayetimizi ihtiva eder.
AÇIKLAMALAR :
XX ("müvekkil"), A ili B İlçesi C Mah. 0 Ada 0 parsel sayılı arsanın elbirliği mülkiyeti ile malikidir. Şüpheli taraf uzun yıllardır haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın şikayet konusu taşınmazda ikamet etmeye başlayarak taşınmaza müdahalede bulunmuştur ancak; bugüne kadar taraflar arasında herhangi bir kira veya irtifak sözleşmesi yapılmadığı gibi, şüpheli taraf hukuka aykırı eylemini de sonlandırmamıştır.
Tarafımızca farklı zamanlarda kendisiyle birebir iletişime geçilmiştir ancak kendisi ilgili tecavüzü sonlandırmamıştır. İşbu sebeple de huzurdaki şikayetin yapılması zorunluluğu hasıl olmuştur.
BEYANLARIMIZ :
KANUNİ DAYANAKLAR
Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Madde 154
"Bir hakka dayanmaksızın başkasına ait taşınmaz mal veya eklentilerini malikmiş gibi tamamen veya kısmen işgal eden veya sınırlarını değiştiren veya bozan veya hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasına engel olan kimseye, suçtan zarar görenin şikâyeti üzerine altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası verilir"
Gerekçesi Maddeyle, bir hakka dayanmaksızın başkasına ait taşınmaz malın veya eklentilerinin kısmen veya tamamen işgal edilmesi, taşınmazın sınırlarının değiştirilmesi veya bozulması yahut herhangi bir suretle hak sahibinin malından kısmen veya tamamen yararlanmasına engel olunması cezalandırılmıştır.
TCK m. 154/1’de üç seçimlik hareket öngörülmüştür. Bunlar;
- Taşınmazın tamamen ve kısmen işgal edilmesi,
- Sınırlarının değiştirilmesi veya bozulması,
- Hak sahibinin taşınmazdan yararlanmasının kısmen de olsa engellenmesi.
Fıkra kapsamındaki “malikmiş gibi” ifadesinden anlaşılması gereken ise Türk Medeni Kanunu’nun 683. maddesinde düzenlenen; “Bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.” şeklindeki yetkilerdir.
Taşınmazın işgal edilmesi ile anlatılmak istenilen başkasının elinde bulunan taşınmazın ele geçirilmesidir.
Hak sahibinin taşınmazdan yararlanmasının kısmen de olsa engellenmesi seçimlik hareketi ile anlatılmak istenen ise taşınmazın sahibinin taşınmaz üzerinde sahip olduğu hakları özgürce kullanmasının engellenmesidir. Bu seçimlik hareket yararlanmaya engel olunmasıyla başlayıp engel olmanın ortadan kalkmasıyla sona ereceğinden mütemadi suç niteliğindedir. Somut olayda işbu husus mevcuttur ve engelleme unsuru devam etmektedir.
Hakkı olmayan yere tecavüz suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Türk Ceza Kanunu’nda hakkı olmayan yere tecavüz suçunun taksirle işlenen hali düzenlenmediğinden taksirle meydana getirilen fiillerin cezalandırılması mümkün değildir. Somut olayda faille görüşülmüş olmasına karşın yine de işgale devam etmesi kastın varlığını açıklar niteliktedir. Zira ilgili taşınmazın kendine ait olmadığını bilmektedir.
Suçun cezalandırılması ile korunan hukuki yararlar, maddede belirtilen yerler üzerindeki mülkiyet hakkı ve bu yerlere ilişkin zilyetliktir.
Suçun faili bakımından herhangi bir özellik göstermemektedir. Suçun faili herhangi bir kişi olabilir. Suçun mağduru, suça konu taşınmazın maliki veya zilyedidir.
İnceleme konumuzdaki suçta geçen işgal ise sahipli bir taşınmazın ele geçirilmesidir. İşgal tamamen veya kısmen olabilir ve belirli bir süre devam etmelidir. Bu suç tipinde failin bir yarar elde etmesi gerekmez. Bu nedenle, suç tipi sadece hareket suçu olarak kabul edilir ve ani hareketli bir suçtur.
Konuya ilişkin olarak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/ 8-210 E. , 2020 / 190 K. sayılı kararında;
“Anılan maddenin birinci fıkrasında bir hakka dayanmaksızın başkasına ait taşınmaz mal veya eklentilerine yönelik gerçekleştirilmesi gereken üç ayrı seçimlik hareket düzenlenmiştir. Bunlardan birincisi; malikmiş gibi tamamen veya kısmen işgal etme, ikincisi; sınırlarını değiştirme veya bozma, üçüncüsü ise; hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasına engel olma eylemleridir.
Bu aşamada konumuzla ilgisi bakımından hak sahibinin taşınmazdan yararlanmasına engel olma seçimlik hareketinin irdelenmesinde fayda bulunmaktadır. Bu durumda fail tarafından taşınmazın aynına herhangi bir müdahalede bulunulmamakta sadece hak sahibinin taşınmazından yararlanmasına, bu taşınmazı istediği gibi kullanmasına engel olunmaktadır. Taşınmazın tamamından yararlanmaya engel olmak zorunlu olmayıp bir bölümünden yararlanmasına engel olunması hâlinde de bu suç oluşacaktır. Bu suçun oluşması için, failin mağdura karşı herhangi bir şekilde, cebir veya tehdit kullanmasına da gerek yoktur. (Osman Yaşar-Hasan Tahsin Gökcan-Mustafa Artuç, Yorumlu-Uygulamalı Türk Ceza Kanunu, 2. Baskı, 4. Cilt, 2014, s.4979.). Diğer bir anlatımla hak sahibinin taşınmazından yararlanmasına engel olan her fiil ile bu suçun işlenmesi mümkündür."
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2014/3064 E., 2014/16510 K. sayılı kararında;
"Hakkı olmayan yere tecavüz suçu, devamlılığı gerektiren suçlardan olup, hukuki veya fiili kesintiye kadar devam etmektedir.
Sanıklar hakkında 13.11.2012 tarihli iddianame ile “şüphelilerin, öteden beri şikayetçinin kullandığı ve mahkeme kararı ile tesciline karar verilen araziye demir kapı ve traktör ekipmanları ile müdahalede bulunup hakkı olmayan yere tecavüz suçunu işledikleri” iddiasıyla TCK.nın 154/1. maddesi uyarınca cezalandırılmaları için kamu davası açılmıştır."
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2012/29301 E., 2014/18160 K. sayılı kararında;
"Sanıklar hakkında müştekilere ait taşınmaza depo malzemesi koymak suretiyle tecavüz ettiklerinden bahisle dava açılmış ise de, 5841 sayılı Kanun ile 5237 sayılı TCK.nın 154/1. maddesinde yapılan değişiklik gözetilip, tecavüze konu taşınmazın varsa tapu kaydı, pafta örneği getirtilerek mahallinde yeniden keşif yapılıp taşınmazın vasfı da belirlendikten sonra öteden beri köylünün ortak kullanımına bırakılmış mera, harman yeri, eğrek yeri, yol ve sulak gibi yerlerden olup olmadığı yöreyi iyi bilen tarafsız yerel bilirkişi ve tanıklardan da sorulup kesin biçimde saptandıktan sonra sonucuna göre ilgili köy tüzel kişiliği davadan haberdar edilerek sanık M.. T..’un hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik kovuşturmayla hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanıklar H.. T.. ve M.. T..’un temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/18677 E., 2014/9816 K. sayılı kararında;
"Sanık ile katılanların kardeş oldukları, Darboğaz Köyünde babalarından kalma yaklaşık 12 dönümlük araziyi aralarında fiili olarak paylaştıkları ve kendilerine düşen kısmı kullanmaya başladığı, her birinin kullandığı kısmı fındık ağacı diktiği, sanığın diğer iki kardeşine ait yerle ilgili fındık ağaçlarını köküne yakın yerden balta ile kesmek suretiyle zarar verdiği, ayrıca sanığın söz konusu yerdeki babalarından kalan ve müşterek kullandıkları evin odalarını tuğla örmek suretiyle kapatarak katılanın kullanmasına engel olduğu olayda, mala zarar verme ve hakkı olmayan yere tecavüz suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiş, hakkı olmayan yere tecavüz suçu yönünden, 5237 sayılı TCK’nın 154/1. maddesi uyarınca hapis cezası yanında adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır."
Tüm bu açıklamalar ışığında şüpheli hakkında gerekli soruşturmanın başlatılarak hakkında ceza davası açılmasını, adreste bulunmaması halinde kolluk kuvvetleri kanalıyla şüphelinin tam adresinin tespit edilmesini talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur.
HUKUKİ NEDENLER: 5237 S. K. 125/1 ve ilgili mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER : Yemin, tanık, bilirkişi incelemesi, her türlü yasal delil
NETİCE-İ TALEP : Yukarıda izah olunan tüm bu sebepler ve Sayın Mahkeme’nizce re’sen nazara alınacak diğer hususlarla birlikte; fazlaya ve sair hususlara ilişkin tüm dava, talep ve delil ileri sürme haklarımız saklı kalarak; şüpheli hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak suç delillerinin tespiti için gerekli emniyet birimlerine müzekkere yazılmasını akabinde iddianame düzenlenmek suretiyle kovuşturmanın yapılarak şüphelinin eylemine uyan TCK veya sair mevzuat gereğince cezalandırılmasına karar verilmesini bilvekale talep ederiz.
Müşteki Vekili
Av. Eylül Çağlan KIZILOĞLU
(E-imzalıdır)