
Hizmet Tespit Davası
Hizmet tespit davası açmak için, işçinin aşağıdaki şartları taşıması gerekir:
- Sigortalı sayılan bir işte çalışması
- İşveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) bildirilmemiş olması veya eksik bildirilmiş olması
- Bu durumu sonradan öğrenmiş olması
Hizmet tespit davası, iş mahkemesinde açılır. Davacı işçi, işverenin sigortasız çalıştırdığına dair delillerini mahkemeye sunar. Mahkeme, bu delilleri değerlendirerek işçinin talebini kabul veya reddeder.
Hizmet tespit davası sonucunda, işçinin sigortasız çalıştığı süreler sigortalı olarak kabul edilir ve primleri yatırılır. Bu süreler, işçinin emeklilik, yaşlılık, malullük, ölüm gibi sosyal güvenlik haklarından yararlanması için gereklidir.
Hizmet tespit davasının açılma süresi, iş akdinin sona erdiği yılın bitiminden başlayarak beş yıldır. Bu süre içinde dava açılmazsa, işçinin bu sürelerde sigortalı olarak çalışmış olduğu kabul edilmez.
Hizmet tespit davasında, işçinin aşağıdaki delilleri sunması faydalı olabilir:
- İşe giriş çıkış bildirgeleri
- Maaş bordroları
- İşe giriş ve işten çıkış tarihlerini gösteren belgeler
- İşyerinde çalışan diğer işçilerin beyanları
- İşyerinde kullanılan araç ve gereçler
- İşyerinde çekilen fotoğraflar
Hizmet tespit davası, işçinin önemli haklarından biridir. Bu davayı açarak, işçi, sigortasız çalıştığı sürelerin sigortalı olarak kabul edilmesini ve primlerinin yatırılmasını sağlayabilir.
5510 sayılı Kanun’un 86. maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre; Aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde, iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır.
Ayrıca tespiti yapılan fiilen çalışılan bu süreler emeklilik hesabında da dikkate alınır. Bu tespit ile beraber işçinin alacağı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı miktarları da artacaktır. Bununla beraber işveren aleyhine idari para cezaları gündeme gelebilecektir.
Hizmet tespit davası kamu düzenini ilgilendiren bir davadır. Dolayısıyla bu davada mahkeme re’sen araştırma yükümü altında olacaktır.
İşçi sigortasız çalıştığı günlere ilişkin hizmet tespit davası açıp kazanırsa EYT düzenlemesinden faydalanabilecektir. Hizmet tespit davası EYT İş Mahkemelerinde görülecek bir davadır. Bu davayı davacı sıfatıyla işçi, davalı sıfatıyla işverene karşı açacaktır. SGK bu davada davalı değil, mahkemece ihbar edilmesi akabinde feri müdahil olacaktır.
Hizmet tespit davası ile beraber işçinin prim gün sayısı artabilecektir. EYT için ilk şart işçinin hizmet başlangıç tarihinin 08.09.1999 tarihinden önce olmasıdır. Dolayısıyla işçinin hizmet başlangıcı bu tarihten birkaç gün önce iken işveren Kuruma daha geç bir tarihi bildirilmiş ise, işçi EYT düzenlemesinden faydalanamayacaktır. İşte bu gibi durumlarda hizmet tespit davası büyük önem kazanmaktadır. Çünkü hizmet tespit davası 1 günlük geriye dönük çalışma tespitlerinde dahi açılabilmektedir.
EYT hizmet tespiti için mutlaka bir dava açılması gerekir. Sözgelimi işverenin Kuruma yapacağı bir bildirim ile işçinin işe başlama tarihleri veya prim ödeme gün sayılarında herhangi bir değişiklik yapılması mümkün değildir. İşçi hizmet tespitine ilişkin bir dilekçe ile İş Mahkemelerinde işten ayrıldığı tarihten itibaren 5 yıllık bir sürede işverene karşı bu davayı açacaktır.
Eğer dava kabul edilirse yani hizmet tespit davası işçi lehine sonuçlanırsa işçinin mahkemeden talep etmiş olduğu sürelerdeki sigorta primleri ve bu sürelerde işleyen kanuni faiz de işveren tarafından ödenecektir. Bununla beraber Kurum tarafından işverene ceza da kesilebilir. Kararın kesinleşmesinin akabinde somut olarak işçinin emeklilik maaşının artması, daha erken emekli olması gibi sonuçlar doğacaktır.
Hizmet tespit davasının kabulüyle beraber işverenin öncesinde bildirmemiş olduğu günlerin geriye dönük olarak sigortalı olması sağlanacaktır.
Hizmet tespit davası adı üzerinde bir tespit davasıdır. Bu dava ile beraber yalnızca bir hukuki ilişkinin veya hakkın varlığı ya da yokluğu tespit edilmiş olur. Hizmet tespit davası sonrasında işveren tarafından Kuruma bildirilmediği tespit edilen işçilerin tescil işlemleri Kurumca kendiliğinden yapılır.
Kurum her ne kadar bu davanın davalısı olmasa da Mahkeme davayı Kuruma re’ sen ihbar etmekte Kurum da davaya feri müdahil olarak katılmaktadır. İşte Kurum tarafından yapılan re’sen tescil akabinde Kurum tarafından Mahkemece tespit edilen prim ödeme gün sayıları ya da aylık kazançları dikkate alınır. Tespit davasından sonra eda davası olan alacak davası açılabilecektir.